TÜİK, 2024 Yılı Doğum İstatistiklerini Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin doğum istatistiklerini paylaştı. Verilere göre, geçen yıl en yüksek toplam doğurganlık hızı 3,28 çocukla Şanlıurfa’da kaydedildi. Şırnak 2,62, Mardin 2,32 ile sırasıyla takip etti. En düşük doğurganlık hızı ise 1,12 çocukla Bartın ve Eskişehir’de görüldü. Zonguldak ve Ankara 1,15, İzmir ise 1,17 çocukla listeye dahil oldu.

Toplam doğurganlık hızı 2017’de nüfus yenilenme seviyesinin altına düşmüştü ve 2024’te bu durum daha da arttı. 57 ilde toplam doğurganlık hızı 2,10’un altındayken, bu rakam 2024’te 71’e yükseldi.

2017’de toplam doğurganlık hızı 3 çocuk ve üzerinde olan illerin sayısı 10 iken, 2024’te bu sayı sadece Şanlıurfa olarak kaldı. AB ülkeleri ortalaması 1,38 olan toplam doğurganlık hızı, Türkiye için 1,48 olarak kaydedildi.

Eğitim Seviyesi ile Doğurganlık Hızı

Annenin eğitim durumuyla toplam doğurganlık hızı arasında ters bir ilişki olduğu görüldü. Okuma yazma bilmeyen anneler için doğurganlık hızı 2,65 iken yüksek öğretim mezunları için 1,22 çocuk olarak kaydedildi. Ayrıca, Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS) kullanılarak yapılan bir sınıflama sonucunda kent kır yapısının doğru şekilde yansıtıldığı gözlendi.

Bin nüfus başına düşen kaba doğum hızı 2001’de binde 20,3 iken 2024’te binde 11’e geriledi. Yaşa özel doğurganlık hızı incelendiğinde, 25-29 yaş grubunda en yüksek rakam olan binde 100 saptandı.

Annelerin son iki doğum arasındaki ortalama süre 2019’da 4,6 yıl iken 2024’te 4,7 yıl olarak kaydedildi. İkinci doğumunu yapan annelerin arasındaki ortalama süre en uzun süre ile Kırklareli’de görülürken, en kısa süre ise Şanlıurfa’da belirlendi.

Doğum İstatistikleri

2024 yılında çoğul doğum oranı düşüş gösterdi ve toplam doğumların yüzde 3,3’ü çoğul doğum olarak gerçekleşti. İkiz doğumlar yüzde 97 oranında iken üçüzler yüzde 2,9’u, dördüz ve üzeri çoğul doğumlar ise yüzde 0,1’i oluşturdu.

Doğumların sırasına göre incelendiğinde, ilk doğumların yüzde 41,9’u, ikinci doğumların yüzde 30,3’ü, üçüncü doğumların yüzde 16’sı, dördüncü ve üzeri doğumların ise yüzde 11,5’ini oluşturduğu görüldü.