6 Şubat 2023 Pazartesi günü gösterdiğinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yaklaşık 9 saat sonra saat 13.24’ü gösterdiğinde ise Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Deprem, Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Şanlıurfa, Adana ve Diyarbakır başta olmak üzere çevre illerde hissedildi. 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde büyük yıkım yaşayan kentlerden biri olan Malatya’da vatandaşlar, hala felaketin izlerini silmeye çalışırken binlerce kişide konteynerde yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor.
DEPREMZEDE GELECEKTEN UMUTSUZ…
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.8 ve Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğündeki iki büyük depremin sonucu Malatya’da resmi verilere göre bin 237 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 444 kişi de yaralandı. Büyük yıkıma neden olan kentte, yıkılan ve acil yıkılacak 6 bin 586 yapının enkazı kaldırıldı. Büyük yıkımın yaşandığı Malatya’da, şehrin eski haline dönmesinin uzun yıllar alacağı düşüncesi hemen herkesin ortak kanaati.
AKP VADEDİLEN KONUT RAKAMINA GERÇEKLEŞTİREMEDİ
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptığı açıklamalarda, bir yıl içerisinde 319 bin konutun inşa edilerek, depremzedelere teslim edileceğini söyledi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 24 Ocak 2025 itibariyle, deprem bölgesinde 201 bin 580 konut, köy evi ve iş yeri teslim edildiğini açıkladı. Depremlerin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, vadedilen konut rakamlarına ulaşılamadığını ise bizzat Erdoğan’ın açıklaması doğruladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “6 Şubat 2025 Perşembe günü 53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz asrın felaketinin ikinci yıl dönümünü geride bırakacağız. Depremin üzerinden iki yıl bile geçmeden 201 bin 431 bağımsız birimi hak sahiplerine teslim etmenin bahtiyarlığını yaşadık” dedi.
“KENTTE YANLIŞ PROJELER UYGULANDI”
Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen yeterince konut teslim edilmediğini belirten Malatya İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi inşaat mühendisi Vehbi Aluçlu kentte yanlış projelerin uygulandığını söyledi. Aluçlu, “Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Malatya’da yeterince konut teslim edilmediği gibi hiçbir işyeri de teslim edilmedi. Malatya’nın merkezinde yapılan işyerleri tamamlanmak üzere ama çok yanlış proje uygulandı o bölgeye. Şöyle ki Bakırcılar çarşısı dediğimiz alan yüzyıl içerisinde oluşmuş yarık ve eğri büğrü yollarla yarık parsellerle oluşan bir yerdi. Bunun aynısını tekrar yapmak Malatya’ya yapılan en büyük plansızlık örneği olarak karşımıza çıkıyor. O bölge Malatya’nın kalbi dediğimiz esnaf kesiminin bulunduğu bir alandı. Bu alan yapılırken oradaki dükkan yoğunluğu olsun, nüfus yoğunluğu olsun o bölgede bir miktar alınması gerekiyordu. Belli meslek gruplarını belli yerlere taşıyarak yük azaltılması gerekirken biz tam tersini yaparak daha fazla dükkan ve konut inşa ettik. Bu da bizim gelecekte Malatya’mız için otopark, nüfus sirkülasyonu gibi çok büyük problem olarak karşımıza çıkacak. Yamuk yapılan binalarla yarık yollarla Malatya’yı geleceğe hazırlayamadık maalesef. Şehrin merkezindeki bu alanımız daha düzgün yollarla, dizayn olarak daha kaliteli binalarla kent geleceğe hazır olabilirdi ama maalesef yanlış bir uygulama yapıldı. Biz konuştukça bizi ötekileştiriyorlar hatta birçok sıkıntılar yaşıyorum üniversitede bölüm başkanlığından tutunda başka sıkıntılar yaşatılıyor. Konuşmaya devam edeceğim Malatya için bildiğim doğruları söylemek zorundayım. Bakırcılar çarşısı Akpınar mevkiinde yapılan hataların Saray mahallesinde, Niyazi Mısri Mahallesinde yapılmaması için elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“YERALTI SUYUNU DRENAJ ETMEK YERİNE KAZIKLARLA ÖNLEM ALINDI”
Malatya’nın yeraltı suyunun yüzeye çok yakın alan olduğunu belirten Aluçlu suyun drenaj edilerek kontrol altına alınması gerekirken diyafram duvar ve fore kazıklarla önlem alındığı söyledi. Aluçlu alınması gerekilen önlemleri şu sözlerle ifade etti;
“Zemini 2-3 metre kazdığınız zaman yeraltı suyuyla karşılaşıyorsunuz. Oysa biz bunu daha önce defalarca dile getirdik. Suyun drene edilmesi gerektiğini ifade ettik. Suyu drene ederseniz buradan Kayseri’ye kadar beton kazıklar çakmaya gerek kalmayacaktı buradan Elazığ’a kadar da Saray Mahallesinde diyafram duvar denilen bir sistem yapıldı bu diyafram duvara da gerek kalmayacaktı. Bunlar çok büyük maliyet getiren işlemler. Siz suyu akış yönü olarak Beydağ’ının yamaçlarından geliyor Fırat’a kadar yeraltı suyumuz akış halinde devam ediyor. Siz bu suyu Kernek yamaçlarının orada drene ederseniz bu sizin binalarınıza zarar vermeyecektir. Bu kadar diyafram duvara ve kazığa da gerek kalmayacaktır. Fakat Malatya’nın doğrularını söyleyen insanlar maalesef toplantılara dahi davet edilmiyor. Hem İnşaat Mühendisleri odası olarak hem de bir akademisyen olarak birçok konuda ses çıkarıyoruz ancak ötekileştiriliyoruz.”
“2 YIL GEÇTİ 120 BİN İNSANIMIZ KONTEYNERDE YAŞIYOR”
Birçok problemin çözülmediğine dikkat çeken öğretim görevlisi Aluçlu, “Trafik sorununu çözmemişsiniz, otopark sorununu çözmemişsiniz, yollar genişletmemişsiniz, yeşil alan bırakmamışsınız, yeraltındaki su sorununu çözmemişsiniz problem üstüne problem. Bu problemlere baktığımızda Malatya’nın kendisine gelmesi uzun sürecek 2 yıl geçti halen 120 bin insanımız konteynerlerde yaşıyor ve bütün esnafımız halen daha konteynerlerde iş yapmaya çalışıyor. Soğuk ve sıcak aylarda oralarda yaşamak çok zor. İnsanlar üşüyorlar ve elektrikle ısınmaya çalışıyorlar. Çeşitli şekillerde elektrik sobalarından kaynaklı olarak yangınlar çıkmaya başlıyor. Malatya’nın ayağa kalkması ve verdiği göçü tekrar kazanabilmesi çok önemli. Malatya inşaat anlamında 2-3 yıl içerisinde toplanacaktır. Ama ekonomik, sosyal anlamda toparlanması çok daha uzun sürecektir” ifadelerini kullandı.
More Stories
Kahramanmaraş’ta Depremde Hayatını Kaybedenler Anıldı
6 Şubat’ın ikinci yıldönümünde Hatay’da sorunlar çığ gibi, insanca yaşam isteyen halk soruyor: Çok şey mi istiyoruz?
Hadrianopolis Ören Yeri Statüsüne Kavuştu