Feramuz ERDİN
Güvenlik konularında duayen sayılan yabancı bir arkadaşımla, ilk kez geldiği İstanbul’da yoğun akşam trafiğinde ilerlemeye çalışırken, sağlı sollu siren çalarak vızır vızır geçen çakarlı araçlar çok dikkatini çekti.
“Neden sivil polis araçları bu kadar lüks” diye sorduğu soruya “Onlar polis araçları değil, zenginlerin arabaları” diye cevap verince kafası biraz karıştı!
ÇAKARLI LÜKS ARAÇLAR
Hayati tehlikesi bulunsun ya da bulunmasın çakarlı araç kullanmanın zenginler arasında bir statü ve hatta moda olduğunu öğrendiğinde daha da şaşırdı. Kullanılan mavi -kırmızı ışıkları kastederek, “Zengin bir insan neden kendine polis süsü vermek ister ki?” diye bir soru daha sordu. Kendisine, bu kişilerin hakkında koruma kararı olduğunu; o sebeple trafikte beklemelerinin can güvenliği riski doğurabileceği savıyla trafikte geçiş üstünlüğü sağlamak amacıyla bu ışıkları kullandıklarını söylediğimde üzerine sorduğu soru beni de zor durumda bıraktı:
“BU KADAR ÇOK İŞ İNSANININ HAYATI TEHLİKEDEYSE, DEVLET NE YAPIYOR O ZAMAN?”
Bir ülkenin idari sınırları içinde kamu düzenini ve asayişi, yani can ve mal güvenliğini sağlamak; Anayasa ile belirlenmiş hakların özgürce kullanılmasını sağlamak o devletin asli görevidir. Görevi sebebiyle can güvenliği riski bulunan devlet insanları ile devlet çalışanları oluşturulan özel bir bütçe ile ayrıca korunur. Ancak halkın temel güvenlik ihtiyacının en azami seviyede sağlanması bir devletin varlık sebebidir.
Ordu, istihbarat, genel ve özel kolluk ile acil müdahale birimleri nihayetinde genel güvenliğin sağlanması için kurulmuş birimlerdir.
Özellikle iş dünyasında faaliyet gösteren bu kadar çok sayıda fert ve aile bireylerinin can güvenliği riski taşıyor olması, yabancı yatırımcılar için olumsuz bir göstergedir. Konunun uzmanları açısından, o ülkede yüksek bir terör ve organize suç riski olduğunu gösterir.
BAZEN AYRICALIK DA BİR RİSKTİR
Dünya standartlarında trafikte geçiş üstünlüğü, acil durum müdahale araçlarına ve üst düzey koruma sağlanan devlet insanlarına sağlanan bir yetkidir. Bu statüdeki araçların mavi -kırmızı uyarı lambaları ve sirenleri çalıştığında trafikte geçiş üstünlüğü hakkını kullandıkları anlaşılır.
Dünyada geçerli bir güvenlik uygulaması olarak, vatandaşların / çalışanların asker ve polislerin yoğunlukta bulunduğu yerlerden, onların oluşturduğu konvoylardan uzak durması salık verilir. Çünkü kazayla, onlara karşı yapılabilecek bir saldırının hedefi olmak mümkündür. İşin doğası gereği, kolluk birimleri sivillerden daha çok hedeftir.
Çakarlı araçların sivil kolluk araçlarından ayırt edilememeleri nedeniyle terör saldırılarının hedefi olma ihtimali bu durumda, daha yüksek bir hale gelmektedir. Bunun yanında, lüks ve çakarlı bir araçtaki kişiye yapılacak bir saldırı, saldırıya uğrayanın kim olduğundan bağımsız olarak, mevcut statüsü gereğince, herhangi bir kalabalığa yapılacak olan saldırıdan daha fazla etki yaratabilir.
patronlardunyasi.com