Türk-Kürt Kardeşliği ve Barış Üzerine Önemli Gelişmeler!

İddialara göre; Türk-Kürt kardeşliği daha da güçlenecek ve büyük bir barış süreci başlayacak. Silahların gölgesi kalktığında her şeyin farklı olacağı ve siyasetin yeni ufuklara yol açacağı söyleniyor.
İddialara göre; Bu sadece Kürtler için değil, Türkler için de yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
İddialara göre; Demokratikleşmenin önündeki tüm engeller ortadan kalkacak.
Ben ise şunu söylüyorum, önce had bildirmeyi bir kenara bırakalım. Önce had bildirme çağı sona ersin!..
Devletin en üst düzeyinden başlayarak en sıradan köy kahvesine kadar uzanan bir tavır söz konusu. Herkes, fikrini beğenmediği kişiye saygı sınırlarını aşma, sınırlarını bileceksin şeklinde yaklaşıyor.
Had bildirme konusunda öncülük yapan isim ise Erdoğan… Önce TÜSİAD’ın iki başkanına saygı sınırlarını aşmayın dedi. Sonrasında Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’na da saygı sınırlarını zorlama şeklinde tepki gösterdi.
Had bildirme olayı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de yansıdı. Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kara ve Deniz Kuvvetleri komutanları, CHP Genel Başkanı’na karşı sert bir tavır almak için harekete geçti.
Aralarındaki gerilim, bir süre önce sınırlarını çizdiğimiz(!) teğmenlere dayanıyor. Beş teğmen, kılıç çekme eylemiyle mi yoksa “Atatürk’ün ordusuyuz” diye bağırarak mı ordudan uzaklaştırıldı, net değil. Sonuç olarak, disiplinsizlik mazeretiyle sınırlar belirlendi. Yüksek Disiplin Kurulu’ndaki dört üye karşı çıkarken, beş üyenin oyuyla ilişkiler sonlandırıldı… Bu kararın rahatlıkla alınıp alınmadığı, ileride ortaya çıkabilir.
Peki, teğmenlerin uzaklaştırılmasına karşı çıkan general neden emekliye ayrıldı? Savunma Bakanlığı’na göre rastlantı. Şubat ayı, emekli olma zamanıymış, denk gelmiş. İnanın ya!..
Had bildirmenin yanı sıra kayıt dışı siyaset kavramı da gündeme geldi. Çünkü genellikle Ankara’da kayıt dışı siyaset yapanlara sınırlar belirleniyor.
Kayıt dışı siyaset nedir sizce?
Ankara’da belirli bir siyasi grup, siyaseti eline geçirdiği için bu grubun dışında kalan ve ülke meseleleri hakkında konuşanlar, kayıt dışı kabul ediliyor. Eğer bir sivil toplum kuruluşu, baro, meslek odası, dernek, kulüp ya da sendika iseniz ve fikir beyan ederseniz, kayıt dışı siyasetle suçlanıyorsunuz.
Neyse ki PKK silahlarını bırakıp kendini feshederse, demokratik süreç başlarsa artık bu tür sorunlarla uğraşmamız gerekmez!
Bu vesileyle umarım had bildirme çağı da sona erer…