‘Zehir’den sonra şimdi de ‘illet’: Kemalizm’e laf eden HÜDA-PAR’lı vekile partisinden katlamalı destek

AKP listelerinden TBMM’ye giren Hüda-Par’ın milletvekillerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisi olan ‘Kemalizm’e yönelik lafları şiddetini arttırarak devam ediyor.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in terör örgütü ‘hizbullahın siyasi uzantısı’ olarak nitelendirdiği HÜDA-PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in Kemalizm hakkında, “Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız.” ibaresini kullanması tepkilere neden olmaya devam ederken, HÜDA-PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir de Kemalizm için ‘illet’ dedi.

HÜDA -PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, “Bu durum ve Türkiye’deki geçen 100 yıllık süreç ortaya koymuştur ki Kemalizm illeti bu memleketten çıkartılmadığı müddetçe ya da toplum bundan kurtarılmadığı müddetçe bizim birlik ve beraberliği muhafaza etmemiz imkansızdır. Ne zaman biz bunu yaptık, eskisi gibi Müslümanca kardeş olduk o zaman biz bütün bu sorunlarımızın üstesinden geleceğiz” diye konuştu.

HÜDA-PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda sarf ettiği, “Kürt meselesinin sebebi Kemalizm’dir, çözümü de İslam’dadır. Siz, bize çözümün zehri olan Kemalizmi öneriyorsunuz, bize bu zehri yutturmaya çalışıyorsunuz. Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız” ifadeleri tepkilere neden olmuştu.

“İSLAMİ ANLAMDA BİR ANLAYIŞIN ORTAYA ÇIKMASINA TAHAMMÜL ETMEDİKLERİ ORTAYA ÇIKTI”

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“15- 16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır’da bir çalıştay yaptık, “Kürt meselesine insani çözüm” adı altında. O çalıştayı yaptığımız andan itibaren konu tartışılmaya başladı. Biz parti olarak bu işe yıllar boyunca emek vermiş kişileri, gazetecileri, akademisyenleri ve bölgenin ileri gelen insanlarını toplayarak bir ortak akıl arayışı içerisine girerek meseleye insani bir perspektif sunma amacıyla bunu yaptık.

Biz bunu yaptıktan sonra net bir şekilde anladık ki Türkiye’nin özellikle silah bıraktırılması sürecinin konuşulduğu bu günlerde kamuoyunun böyle insani bir yaklaşıma şiddetle ihtiyacı varmış.

İlk günden beri bu meselenin çözümü noktasında çözüm anlayışını seküler ve Kemalist bir çerçeve içerisine hapsetmeye çalışanlar bu tarzda bir çözüm anlayışı geliştirmeye ve dayatmaya çalışan insanların insani ve islami anlamda bir anlayışın ortaya çıkmasına tahammül etmedikleri ortaya çıktı. Biz buna tahammül etmelerini de zaten beklemiyorduk. Bu nedenle şiddetle bu meseleyi tartışıp hakaretler ve düşmanca yaklaşımlar içerisine girerek bu çalıştayı mahkum etmeye çalıştılar.”

“SALON KULLANIMI DIŞINDA BİR MASRAFI OLMAMIŞTIR”

İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun, HÜDA-PAR’ın Bursa’da düzenlediği yemekli etkinliğe ait 44 bin liralık masrafların, dönemin Bursa Belediyesi’ne bağlı bir iştirak tarafından ödendiği iddialarına yanıt veren Demir şunları söyledi:

“Yapılan saldırıların ve hakaretlerin bir sonucu olarak İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu adlı vekil çirkin bir iftira yaratmak istedi. Bursa’da bizim sözde il kongremizi yaptığımız salonun belediyeye ait olduğunu ve bütün masrafların belediye tarafından karşılandığını iddia etti. Biz o tarihlerde herhangi bir kongre yapmadık. 8 Ekim’de bir anma etkinliği yapılmış orada ve o programın da salon kullanımı dışında bir masrafı olmamıştır.”

Emekli maaşlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demir, “Emekli maaşları hiçbir şekilde emeklilerin giderlerini karşılayaca bir oran değil. Ocak ayı itibarıyla hayat pahalılığındaki yükseliş yapılan zamları sıfırladı. Geri kalan 11 ayın enflasyonu ise emeklilere nasıl ağır bir yük getireceğini şimdiden görmek mümkün. İş işten geçmiş değil bu konuda bir yasal düzenleme yapılarak emekli maaşları arttırılabilir”

“KADIN ANCAK AİLE İÇERİSİNDE KORUNUR, MUHAFAZA EDİLİR”

Artan kadın cinayetlerine ilişkin ise Demir, “Biz aileyi düşünmeden sadece kadını korumayı ve ailenin dağılmasını hesaba katmazsak meydana gelen sorunlarla yüzleşeceğiz. Aileyi kadının şiddet gördüğü bir mekan olarak lanse edilmesini de kınıyoruz. Aile kadının korunduğu bir yerdir” dedi.

6284 sayılı aileyi koruma ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunu da hedef alan Demir, “Bu kanun muğlak ve çerçevesi belli olmayan şiddet tanımından da vazgeçmemiz gerekiyor. Şeffaf bir tanım ortaya konuşmalıdır. Toplumda var olan şiddeti yalnızca kadın üzerinden ele almak toplumdaki diğer kesimleri de görmezden gelmektir. Anneliğin toplumda anlaşılmadığını her geçen gün görüyoruz. Kadına yönelik şiddetin artmasının bir sebebi de elbette ki toplumdaki bu hassasiyetin zayıflmasıdır” dedi.